Dijital platformlar kullanıcıların hayatında önemli yer tutmaya devam ediyor. Artış gösteren trendin farkında olan markalar, pazarlama iletişimlerinin temelinde bu mecraları dahil etmek ve doğal olarak da fayda sağlamak istiyorlar. Bu sebeplerden, zaman geçtikçe sosyal medya iletişimine ayrılan bütçe dilimleri de giderek büyüyor.
Markaların iletişim noktasında yüzlerini sosyal medya ve dijital mecralara dönmelerindeki asıl amaç; daha samimi iletişim kurmak, kullanıcı-marka bağını güçlendirmek ve başarılı bir pazarlama iletişimi sağlamak. Bu amaç doğrultusunda bazı markalar doğru bir strateji izlerken, bazıları ise mecra dinamiklerine uymayan, sağlıklı diyemeyeceğimiz sonuçlar elde edebiliyorlar.
Peki, bu sonuçlar nasıl ortaya çıkıyor, ne gibi planlamalar sonucunda hatalar meydana geliyor?
Markaların Dijital Platformlarda Yaptıkları Kronik Hatalar:
Plansız Süreç: Pek çok firma iletişim stratejilerinin temelini oluşturacak olan doğru stratejiyi belirlemeden, plansız bir süreçle ilerliyor. Sonuç olarak da süreç belirli bir zaman dilimini geride bıraktıktan sonra ne tür bir yol izleyeceklerini belirleyemiyorlar. Dolayısı ile bu kararsızlık, iletişim dillerine yansıyarak kullanıcıların etkileşimini olumlu şekilde etkileyemiyor.
Takipçi Sayısı: Markalar takipçi sayısı ile prestij ve erişimin doğru orantılı olduğunu düşünmekteler. Ancak dijital mecraların gerçekleri göz önüne alındığında bu düşüncenin çok doğru olmadığını söyleme mümkün. Göreceli olmakla birlikte rakamsal olarak küçük çaplı bir kitle ile beraber daha iyi sonuçlar elde etmek mümkündür. Önemli olan takipçi sayısından ziyade; doğru kitleye, doğru mesajla seslenmek ve takipçilerden geri dönüş alabilmektir.
Tek Yönlü İletişim: Özellikle geleneklerine bağlı markalar, iletişim trendlerini güncel olarak takip edemeyerek bu yanılgıya sıkça düşebiliyorlar. Bu tür yanlışların doğmasına sebep olan ana nedenlerden biri ise geleneksel reklam modellerinin dijital platforma taşımaya çalışması olarak gösterilebilir. Her markanın kendi kitlesini tam anlamıyla tanımlayıp tanıyarak, kitlesine özel lifestyle içeriklerle seslenmesi çözüm olarak gösterilebilir.
Markalar Dijital Platformları Doğru Şekilde Nasıl Kullanabilir?
Strateji Belirlemek: Markaların, yeni bir strateji belirlemeden önce ilk olarak yapması gerekenler; yer almayı hedeflediği platformda “neden var olması gerektiği” sorusuna cevap bulmak olacaktır. Cevaplanması gereken diğer iki ana maddemiz: “Amaç ve elde edilmek istenen Sonuç” olacaktır. Bu soruların cevaplarına yanıt bulduktan sonra markanın kendi yapısına uygun strateji belirlenmelidir.
Doğru Ajans: Sosyal medya yönetimi, anlık değişkenleri ve hızlı yayılım sağlayabilmesi özelinde oldukça hassas bir konu. Bu doğrultuda, yönetim sürecini alanında tecrübeli ve kendini ispatlamış ajanslarla ilerlemek, markayı hedefe ulaştıracaktır. En önemli konu ise; çalışılan ajansın ekibinde yer alan sosyal medya uzmanının markayı “kendi markasıymışçasına tüm detayları ile sahiplenebilme ve yönettiği markanın kılığına bürünebilme yeteneğinin gerekliliğidir.” Başarılı sonuçlar elde etmek bu şekilde çok daha hızlı ve sağlam biçimde ortaya çıkacaktır.
Doğru Kitle: Genel düşüncenin aksine takipçi sayısının fazla olması, o markanın başarılı olduğunu göstermez. Önemli olan sayfayı takip eden insanların gerçekten sizin kullanıcınız olup olmadığıdır. Bunu anlayabilmenin yolu ise oldukça basit. Paylaşılan içeriklere bakarak, kullanıcıların paylaşılan post ile girdikleri etkileşim, yorum ve paylaşım sayısını değerlendirerek tüm tabloyu net olarak oluşturabilirsiniz. Markalar bu maddelere göre kendi sayfaları için özeleştiri yapabilmeleri mümkün olacaktır.
Sosyal medya mecraları televizyon, radyo, gazete gibi mecralarla kıyaslandığında daha ucuz ancak çok daha etkin reklam olanağı sunuyor. Markanıza ürün ve hizmetlerinizi tanıtmak için reklam yapmak istediğinizde, çok uygun fiyat ve etkin yöntemler bulabilirsiniz. Sosyal ve dijital mecralar sunduğu spesifik hedefleme yöntemleri ile bu imkanların tamamını bizler sunmaktadır. Örneğin bir kafe sahibi Facebook’ta reklam vermek istediğinde işletmesinin belirli bir mesafe yakınında yaşayan, belirli yaş aralığındaki, belirli eğitim grubundaki insanların bu reklamı görmesini sağlayabilir. Böylelikle reklam bütçesi etkin ve verimli şekilde kullanılmış olur.