Günümüzün en sıcak konularından biri kuşkusuz Büyük Veri. İnterneti yeniden şekillendiren bu akım yeni iş alanlarının da habercisi. Büyük veriyi iyi yönetmenin her ne kadar hayatımızı kolaylaştıracağını düşünsek de, karanlık taraflar endişe veriyor.
Birçok üretici müthiş kapasiteli veri depolama cihazları ve inanılmaz büyük dijital ağlar için çeşitli çözümler üretmek derdindeler. Veri okyanusu gün geçtikçe büyüyor ve ister inanın ister inanmayın bu daha başlangıç. Çünkü İnternet emekleme devrini daha yeni bitiriyor. Öyle ki günümüzde nesnelerin sadece % 1’i herhangi bir ağ ile haberleşebiliyor. Tabi ki bu sadece bir başlangıç. Uzmanlara göre 2020 yılında yaklaşık 50 milyar nesnenin sensor, kamera, mikro yongalar ve verici teknolojileriyle donatılacağı düşünülüyor. Arabalar, buzdolapları hatta giysiler bile İnternete girebilecek. Bu nesnelere ise “Akıllı Nesneler” denilecek.
Günümüzdeki “Nesnelerin İnterneti” kavramı, insan, işlem gücü, veri ve nesnelerden oluşuyor. Oluşturulan yeni ağlar, kişilere, firmalara ve hatta uluslara yeni fırsatlar getiriyor ve getirecek. Fırsatın büyüklüğü İnternete bağlanan nesnelerin sayısı ile doğru orantılı olarak artacak.
Uzmanlara göre günümüzde 10 milyar nesnenin (araba, akıllı telefon, makineler) İnternete bağlı olduğu düşünülüyor. Bu nesnelerin birbirleriyle olan haberleşmesi %0.001. Üreticiler bağlantı sayısını arttırmak için çeşitli yollara başvurmuş durumdalar. Gün geçtikçe nesnelerin verilerini paylaşan yeni ağlar, veri yedekleme sistemleri ve veri merkezleri oluşturuluyor. Buradaki amaç yaşadığımız dünyayı daha akıllı hale getirmek.
İşte bu yeni dönemin yeni trendlerinden biri. Gittikçe artan veriyi, daha doğrusu Büyük Veriyi akıllıca yönetmek. Tüm bu donanımları kontrol altında tutan ve verileri organize eden “Büyük Veri” kavramına inanılmaz büyük bir umut bağlanmış durumda. Uzmanlar “Büyük Veri” kavramı ile dünyanın birçok derdine çare bulunabileceğini düşünüyor.
Büyük Veri kavramı, insan hayatını daha şeffaf ve konforlu yapmaya söz veriyor. Oysa Büyük Veri teknolojisinin operasyonu ve geliştirilmesi pek de şeffaf değil. Tüm işlemler tamamen kapalı kapılar arkasında yapılıyor. Büyük Veriyi yöneten kişiler ve işletmeler kesinlikle şeffaf olmak istemiyorlar.
Büyük Verinin insanların isteklerini teşhis etmek ve betimlemek için var olduğu söyleniyor. Gerçeğe baktığımızda ise Büyük Veri teknolojisinin insanların kişilikleri ile oynadıkları görülüyor. Büyük Veri, sunduğu bilgi ile insanları ikna ettiği gibi, etkiliyor, yönlendiriyor ve hüviyetlerini kısıtlıyor. Bazı uzmanlara göre, insanlar, Büyük Veri sayesinde kimliklerini kaybedeceklerini düşünüyorlar.
Uzun lafın kısası. Büyük Veri teknolojisinin her ne kadar insanların hayatını kolaylaştıracağı söylense de, yanlış kişilerin eline geçtiğinde, ihtiyacı olan insanlara değil “Normal İnsanlara” hizmet ettiği unutulmamalı.