Nesnelerin interneti teknolojisine bugünden adapte olmayan ülke ve şirketleri gelecekte çok büyük tehlikeler bekliyor. Bu adaptasyon sürecini hızlandıracak unsurlar ise güvenlik, mahremiyet ve bağlantı alanındaki gelişmeler olacak.
Günümüzde nesnelerin interneti nin (Nİ) ortaya çıkarmış olduğu büyük veri hem şirketlerin hem de bireylerin hayatını daha da kolaylaştırıyor. Şirketler artık nesnelerin internetinin sunduğu büyük veriyi analiz ederek müşterilerinin beğeni ve taleplerini isabetli bir şekilde analiz edebiliyor ve onlara özel fırsatlar sunabiliyor. Bu sayede müşteri sadakati arttırılırken müşteri tabanı da genişletilebiliyor. Otomobilden bankacılığa tekstilden turizme birçok sektörün bu yeni ekosistemden oldukça fazla yararlandığına her geçen gün daha fazla şahit olmaktayız.
Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı gelişmekte olan ülkeler ve endüstri devleri de hızla bu yeni ekosisteme adapte olmaya çalışıyor. Dünyada şirketler nesnelerin interneti teknolojilerini iş modellerine adapte etmeye uğraşırken teknoloji firmaları bu talebi karşılama konusunda oldukça istekli görünüyor. Sunulan rekabetçi, entegre yazılım ve donanım çözümleri; sağlıktan, ulaşıma, perakendeden enerjiye birçok farklı alanda nesnelerin internetine çok daha hızlı adaptasyon imkanı sağlıyor. Bu sayede güvenli altyapılar üzerinden iletişim kurabilen nesneler, büyük veri analizinin de sayesinde çok daha akıllı kararların otomatik ve hızla verilmesini mümkün hale getiriyor.
Ancak nesnelerin interneti teknolojileri ile çalışan uygulamalar; birbirine bağlı cihazlar ve ileri analitikten daha fazlasına da ihtiyaç duyuyor. Bunlar ise güvenlik, mahremiyet ve bağlantı. Bu faktörlerin sağlam olması şüphesiz bu adaptasyon sürecini daha da hızlandıracaktır.
Bu nedenle Türkiye’de 4,5G’nin hayatımıza girmesi nesnelerin interneti ekosisteminin yaygınlaşması açısından da olumlu bir gelişmedir. Diğer yandan bu ekosistemden tam olarak yararlanmak için yalnızca indirme hızları değil aynı zamanda yükleme hızları da ivedilikle iyileştirilmelidir.
Ayrıca Nİ tüm cihazların bağlandığı bir yapı olduğundan oluşabilecek riskler büyük önem arz ediyor. Bu risklerin başında ise güvenlik ve mahremiyetin geldiğini söyleyebiliriz. Bu yeni ekosistemde giyilebilir teknolojilerden, akıllı ulaşım sistemlerine hatta evlerimizde kullanacağımız kapı kilitlerine, ampullere kadar birçok cihaz hem kendi aralarında hem de kullanıcılar ile anlık iletişim halindeler. Bu durum, hayatımıza katacağı kolaylıkların yanı sıra kişisel verilerimizin gizliliği ile ilgili sorunları da beraberinde getiriyor. Bu doğrultuda ortaya çıkabilecek güvenlik açıklarının önlenebilmesi için ise Ar-Ge çalışmalarına önem verilmelidir.
Güvenlik, mahremiyet ve bağlantının güç verdiği bir Nİ ekosisteminin yaygınlaşması daha da hızlanacaktır. Diğer tüm teknolojilerde olduğu gibi bu ekosistemi de en hızlı şekilde yaygınlaştırabilen ülkeler, uluslararası arenada öne geçecektir.
Serhan Ünalan Proline Strateji ve İş Geliştirme Müdürü