IDC Türkiye ile Dell ‘in yaptığı Dijital Dönüşüm Araştırması çerçevesinde, Türkiye’deki bazı kurumsal organizasyonlarla konuşarak kurumların ne kadar «Future-Ready» olduklarına dair bazı sorular yöneltildi. Bakın ortaya çıkan sonuçlar neler…
Dijital Dönüşüm Araştırması sonuçlarına baktığımızda inovasyon, dijitalleşme ve iş departmanlarını yeniden organize etme noktasında verilen cevaplar şu yönde;
Görüşülen organizasyonların %38’i inovasyon için IT ve çalışanlarının da dahil olduğu bir focus grup oluşturmuş.
%75’i önümüzdeki 12 ay içerisinde dijital dönüşümü en önemli iş önceliklerinden biri olarak gördüğünü söyledi.
%87 isi ise artık BT ile iş birimlerinin strateji oluşturma noktasında daha fazla birlikte hareket ettiğini paylaştı.
Dijital Dönüşüm Araştırması Türkiye’deki kurumsal şirketlerin dijital dönüşüm aşamasında hangi noktada olduğuna ışık tutuyor;
Aşama 1) Kurumların strateji oluşturması, Çoğu kurumsal organizasyon stratejilerini oluşturdu ve plan yaptı.( Çok detaylı olmasa da)
Aşama 2) Legacy sistemler ve uygulamalar yeni nesil sistemlerle ve uygulamalarla yenilenmeye başladı. Ancak bu tarafta entegrasyon, güvenlik ve uygulama yönetimi gibi bazı zorluklar var. (Legacy sistemlerle ve yeni nesil hizmetleri bir arada sunmaya çalışmak entegrasyon sıkıntısına neden oluyor)
Aşama 3 ve Aşama 4) Inovasyon yetkinliği. Her sektörün lider kurumları var, bir ekosistem gerekiyor. Kurumların bu ekosistem olmadan inovasyon yapmaları çok mümkün değil. Developer community olmadan inovasyon yapmak zor. Crowd sourcing devri.
Yapılan çalışmada kurumları geçtiğimiz 12 ay içerisinde önceliklendirdikleri IT yatırımları sorulduğunda uygulama geliştirme ve yönetiminin en ön sırada olduğunu görüyoruz. Aslında çok mantıklı çünkü artık sektör fark etmeksizin hemen hemen tüm kurumsal tüm organizasyonların mobil uygulaması var ve bunu geliştirme yönünde çalışmaları mevcut.
2. sırada ileri güvenlik çözümleri yer alıyor. Artan güvenlik tehditleri özellikle de banka, devletin bazı kurumları için bu yatırımların gittikçe ön plana çıktığını biliyoruz.
3. Sırada ise depolama, iş devamlılığı ve felaket kurtarma yatırımları yer alıyor. Bu tarafta da hızlı veri artışı, bunun etkin yönetimi, kesintisiz servis sağlama gibi hedefler kurumların bu yatırımları önceliklendirmesine neden oluyor.
Bunu networking yatırımları takip ediyor ( hızla artan mobil çalışanların altyapısını desteklemek vb. )
Son olarak ise sunucu ve şirketlerin çalışanlarına verdiği cihazlar ( laptop, tablet, akıllı telefon vb. Gibi) yine ilk 5 de yer alıyor. Mobil çalışmanın ve her yerden kesintisiz iş yapabilme hedefleri bu 2 yatırımın da (networking + end user devices) önceliklendirilmesine neden oluyor.
Peki önümüzdeki 12 ay içerisinde hangi teknoloji yatırımları ön planda olacak? Görüşülen organizasyonların hepsi mobility yatırımlarını ilk 5 içerisinde yer alacağını söylediler. Yani «Mobile First» yaklaşımı tüm kurumsal organizasyonlarda benimsenmiş durumda.
2. sırayı uygulama geliştirme ve yönetimi alırken, büyük veri ve analitik yatırımları 3. sırada yer aldı. Bulut tabanlı servisler 4. sırada ve sosyal ağlar üzerinden yapılması planlanan yatırımlar da eş değerde önceliklendirilecek. Aslında IDC’nin dijital dönüşüm için temel olarak gördüğü ve 3. platform olarak adlandırdığı teknolojiler (mobilite, sosyal iş, bulut, büyük veri ve analitiği) kurumsal organizasyonların öncelik listesine girmiş bulunuyor. Yani aslında dijital dönüşümün başladığı ve hızlanarak devam edeceğinin de bir göstergesi olarak okunabilir bu resim.
Yaptığımız görüşmelerde CIO ların karşılaştıkları en büyük zorluklar; teknik ve tecrübe anlamında eleman bulmak ve tutmak, 2. sırada yeni teknolojilere karşı çalışanların direnç göstermesi (bu IT departmanı çalışanı olabileceği gibi başka iş birimlerinden de olabiliyor), yeni teknolojilerin bulut, büyük veri gibi kullanımı çok yaygın olmadığı ve sektör bazlı çözüm anlamında ürün portföyü ve çözümler anlamında kısıtlı kalması bu teknolojilerin standart olmasını engelliyor.
Ve yasal yükümlülükler, zorunluluklar (özellikle bulut- bankacılık sektöründe) bulut gibi teknolojilerin adaptasyonunda engel teşkil ediyor.