Citrix Türkiye Kıdemli Sistem Mühendisi Koray Akarsu, akıllı ağlar konusunda şirketlere üç büyük görev düştüğünü belirtiyor.
Ağın sınırlarını belirsizleştirmek
Müşterileri, iş ortakları ve tedarikçileri ile işbirliğinde yeni yollar deneyen şirketler dijital dönüşümün kazananları olacak. Dönüşümler dijital olarak şirket sınırlarının dışına ne kadar taşarsa, gelecekte iç alt yapıya yönelik daha fazla erişim noktası da o kadar yönetilebilir hale gelecek. IT personeli bu alanda hassas verilerin güvenliğini tehlikeye atmadan ağı dışa açmak için çalışmalıdır.
Bunun için bağlam temelli çalışan bir güvenlik mimarisine ihtiyaç var. Bunun anlamı ise şu: Her kullanıcıya bulunduğu güncel nokta, uç cihaz ve kullanıcı statüsü bazında otomatik olarak uygun erişim ve kullanım hakları tahsis edilecek. Diğer yandan akıllı ağlar sorumluları, çeşitli ulaşım yollarının nasıl birleştirileceği konusunda kafa yormalı. Harici kullanıcıların kaydolduğu sadece bir web adresinin bulunması ideal. O noktadan hareketle belirli kaynaklara yönlendirileceklerdir.
Ağ sorumlularının daha fazla şeffaflığa ihtiyacı var
Uygulamalar ve bilgiler dijital dönüşümün yakıtlarıdır. O nedenle dijitalleştirme ile şirket Akıllı Ağlar ının performans gereklilikleri de artıyor. Ancak bu da yeterli değil. Dijital süreçlerini optimum destekleyebilmek için IT çalışanları ağlarında uygulamalarının nasıl davrandığını anlamak zorunda. Ancak o zaman blokajları ve hata kaynaklarını çabuk teşhis edebilecek ve giderebilecek konuma gelirler. Uzun süreli kapasite planlaması için de şeffaflık önemlidir. Performans trendleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler ile IT çalışanları ek bant genişliklerine veya uygulamayı hızlandırmaya yönelik teknolojilere yatırım yapıp yapmamaya karar verebilirler.
Uygulayıcılar gittikçe daha sabırsız oluyor
Dijital ekonomide birkaç saniye içerisinde uygulayıcıların belirli bir teklifin lehine veya aleyhine verdikleri kararlar hakkında sonuç elde edilebilir. Bekleme sürelerini, hata mesajlarını veya kesintileri kabul etme isteği sıfıra doğru yavaş yavaş azalıyor. O nedenle bilişim sorumluları sınırsız ölçeklenebilirlik ile güvenilir kullanımı birleştiren ağ çözümlerine gereksinim duyuyor. Yoğun zamanlarda da bir şirketin dijital hizmetlerine her zaman anında erişilebilmeli. Artan gerekliliklere paralel olarak ek kapasiteler çok hızlı eklenebilmeli, üstelik bunun için alt yapının komple değiştirilmesi gerekmemeli.
Şirketler yüksek kullanıcı memnuniyetine sadece tüm erişim senaryoları düşünüldüğü zaman erişebilir. Kullanıcılar bugün yerel ağ veya WLAN ile değil aksine yurtdışında mobil telsiz ağı veya WAN bağlantıları üzerinden de erişim sırasında kabul edilebilir performans bekliyor. O nedenle de akıllı ağ çözümleri sınırlı bant genişliğinde ve yüksek gizlilikte dahi olabilecek en yüksek kullanıcı konforu sunabilmelidir.