5G kullanımına yönelik sorunlar devam ediyor. Ülkeler kendi aralarında mı anlaşacak yoksa toplu bir karar mı alınacak belli değil. 5G konusunda en büyük söz sahibi olan ülkelerden biri ise Çin.
Çin, 5G kullanımına yönelik görüşlerini geçtiğimiz dönemde paylaşmıştı. Fakat ABD ve Polonya arasında dün imzalanan 5G Güvenlik Açıklaması, teknoloji üreticisi Çin’i rahatsız etmişe benziyor. Çin Dışişleri Bakanlığı, 5G’nin AR-Ge çalışmalarına, kullanımına ve işbirliğine siyasi unsurların dahil edilmesinin 5G teknolojisinin gelişimine yarar sağlamadığını ve adil rekabete aykırı olduğunu belirtti.
Bakanlık Sözcüsü Geng Shuang günlük basın toplantısında, ABD ve Polonya arasında dün imzalanan 5G Güvenlik Açıklaması’na ilişkin değerlendirmede bulundu.
5G kullanımına yeni standartlar mı gelecek?
Geng açıklamasında, “5G teknolojisi uluslararası toplumun ortak şekilde elde ettiği inovatif bir gelişmedir. 5G ile ilgili kurallar ve standartlar genel temsil ile otoriteye sahip bir mekanizma çerçevesinde, açık ve kapsayıcı niteliğe sahip çok taraflılık sürecinde belirlenmeli. Siyasi unsurların 5G’nin Ar-Ge çalışmalarına, kullanımına ve işbirliğine dahil edilmesi, hatta ilgili sorunların siyasileştirilmesi. 5G’nin gelişimine yararsız olmanın yanı sıra, adil rekabete de aykırı düşüyor ve uluslararası toplumun ortak çıkarlarına uymuyor.” şeklinde konuştu.
Geng, Polonya ve ABD arasında 5G ile ilgili imzalanan ortak açıklamaya ilişkin açıklamasında ise, “Polonya’dan devlet başkanlğı ve başbakanlık düzeyinde daha önce yapılan açıklamalarda, ülkedeki Çin işletmelerine adil bir muamele gösterileceğinin net bir dille ifade edildiğini gördük. Polonya’dan söylediklerini yerine getirmesini bekliyoruz.” dedi.
ABD’nin hiçbir kanıta erişmeden ulusal güvenlik kavramını genelleştirerek, devlet gücünü kötüye kullanıp, sebepsiz yere Çinli işletmelere baskı uygulamasının ahlaksızlık olduğunu kaydeden Geng, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ABD’ye ulusal güvenlik kavramını genelleştirmeye, Çin’i kasten karalamaya ve sebepsiz yere Çinli işletmelere baskı uygulamaya son verme çağrısında bulunuyoruz.”